Adanaspor maçına gerçekten istekli hırslı arzulu başladık ama sadece bu. Bal yapmayan arı gibiydik yeşil zeminde. Kim ne derse desin orta alanın akordu bozuk olunca istediğin kadar hırs ve arzun olsun bir müddet sonra sıfıra yaklaşıyor istek ve hırsın. İstediklerini saha içinde yapamayınca hakikaten topçunun oyundan kopması kaçınılmaz oluyor. Eğer rakip takımın ileri uçtaki adamları az akıllı olsalardı ki, her ataklarına yerinde müdaheleler de bulunan ve oynadığı her hafta heyecanını yenen ve mevkisinin getirdiği tüm varyasyonları yapmaya çalışan Yunus Emre’yi alkışlıyorum.
İkinci yarıya doğru bir hamleyle, Melih OKUTAN, Fofana değişikliği ile başladık. Fofana ile birlikte baskılı olmaya başladık. Geçen maçlarda olduğu gibi bu maçta da güzel ve akıllı performans sergileyen Tomane, Fofana ile birlikte 4. Bölgede etkili işler yapmaya başladılar. 62’ de ilk defa açıktan adama top kesen Soner’in bu asistini ayağının içiyle müthiş bir plase ile gol yapan Tomane tüm övgüleri hak ediyor.
Erzurum ve Manisa spor maçlarında ki kıpırdanma, ikinci 45 de az da olsa bir tık daha arttı gibi. Bu kıpırdanmanın ve oyun sisteminin Altınordu maçında daha fazla göze batarak seyredeceğimizi sanıyorum.