Kötü günlerden geçiyoruz toplum olarak...
Tam üç aydır korona aşağı korona yukarı savruluyoruz adeta...
Korku, panik, deprasyon, sendrom ne varsa yaşıyoruz vesselam...
En önemlisi de 'Bundan sonra ne olacak?' demekten kendimizi alamıyoruz...
İşsizlik rakamlarına yenileri eklendi...
Esnaf zor durumda...
İş insanları endişeli...
Gençler umutsuz...
Aileler tedirgin...
Nereden bakarsanız bakın bu korona fena vurdu...
Sadece bizleri mi?
Tüm dünya ayakta dersek yeridir...
400 binin üzerinde insan hayatını kaybetti...
Milyonlarca insanımız ise bu hastalıkla baş edip iyileşti...
Dünya Sağlık Örgütü'nün dün yaptığı açıklama ise daha da ürkütücü...
'Eylül de 2. pandemi gelebilir?'
Buyur buradan yak!..
Birinci şoku atlatamadan '2. pandemi yolda' diyor adamlar...
Eylül'de gel şarkısı var ya Alpay'ın...
Bizim anladığımız o aşk şarkısı değil tabiki...
Bu yeni çıktı Pandemi aşkı...
Ortak tarafları ise her ikisi de 'Eylül'de gel' diyor...
Nasıl bir salgındır Allah aşkına...
Aşık oldu insanlara bu pandemi...
Seviyor bırakmıyor da yakamızı...
Ölümüne aşk bu demek ki...
'Allah'ın sen bizi neyle sınıyorsun'
Sana geliyoruz Yarab...
2020 tam anlamıyla felaket yılı oldu...
Üstelik daha yarıdayız...
Her şey üst üste geldi...
Deprem, çığ, şehitler, korona derken...
İçimiz karardı doğrusu...
Ben meseleye kendi şehrim açısından yaklaşmak istiyorum...
Bir doktor çıktı ve dedi ki, 'Samsun Türkiye'nin Wuhan'ı olacak...'
Haber siteleri bu açıklamayı sere serpe verdi tabiki...
Çoğu insan da 'Wuhan ne la?' demekten kendini alamadı...
Bir bilim adamı bunu açıklarsa haber değeri var mıdır?
Vardır elbette...
Hemen işin uzmanlarını aradık, konuştuk ve sorduk;
'Wuhan olacak mıyız?'
'Müthiş abartılı hatta gerçek dışı bir açıklama' dediler...
Peki işin doğrusu nedir? diye sorduk...
Samsun'daki vakalar Türkiye ortalamasının biraz üzerindeymiş...
Bunun nedeni ise yaşlı nüfusun diğer illere göre Samsun'da fazla olması...
Emekli kenti olmamızın etkisi büyük...
Türkiye ortalaması vakalarda 2.6 iken biz de bu olay 3.5'lerde...
Yani biz 3.5 atıyoruz anladığımız o...
Bu tıpçılarda harbiden acımasız ha...
Üç buçuk attığımız doğru da...
Bu işi Wuhan'a niye bağlarlar onu anlamış değiliz...
Sözün özü korona virüs epeyce gündemimizde olacak...
'Sevdim sizi bir kere' deyip hayatımızdan kolay kolay gitmeyecek...
Gidene kadar da bizi darmadağın edip öyle gidecek belli ki...
Yapılacak tek şey var...
Mermiye kafa atan bir milletin çocukları olarak;
Birbirimize daha çok sarılacağız...
Unuttuğumuz millet olma vasfını yeniden kazanıp koronoyla topyekün mücadele edeceğiz...
Eylül ayı geldiğinde ise; 'Bizim en büyük aşkımız Türkiye' diyeceğiz...
Yeni sloganı da buldum;
Evde kal muhabbetinden çıkıp,
'ülkeme sahip çıkıyorum'
Nasıl ama...
Ben buldum ben buldum...