Şaşırıyorum olan bitene...
Kızıyorum alabildiğine...
Önce isyan edip sonra tövbe estağfurullah çekiyorum kendi kendime...
Üzülmemek elde mi?
Bizim memleketimiz bu kadar ucuz mu diye soruyorum içimden...
Elden bir şey gelmiyor...
Şu siyaset dedikleri şey var ya...
Yalanı tam ortasından okuma hali...
Oysa kitabın ortasından konuşanları istiyor bu şehir...
İşte Hasan Uzunlar hikayesi...
MHP'ye ve Atatürk'e hakaretten ceza aldı...
Aldığı yeni görevlerle de ödüllendirildi...
Hangisi doğru?
Yargının kestiği parmak mı?
Yoksa kendisine bahşedilen vezir parmağı mı?
Hiç tanımam Hasan Uzunlar'ı...
Tanımakta istemem bu saatten sonra...
Memlekette bu kadar ayrışma varken yaptığı tasvip edilebilir mi?
Üstelik iktidar parrtisinde siyaset yapıyorsan!
Daha dikkatli, en seviyeli ve süper yapıcı olmak zorundasın...
Lafın nereye gideceğini bilecek, asla ölçüyü kaçırmayacaksın...
Halkın bunca sorunu varken sana mı kaldı Atatürk'ü eleştirmek...
Cumhur ittifakı hassas dengeler üzerinde giderken MHP'yi yerden yere vurmakta nedir Allah aşkına...
Fuzuli işler...
Hadi bunları Uzunlar yaptı...
Halktan gerekli tepkiyi de gördü...
Alacağı dersi bir an için aldı diyelim...
Kendisine verilen yeni görevlere ne demeli?
Koca AK Parti'de adam mı kalmadı...
Neyi Uzun bu adamın...
Nasıl hünerleri var ki en ballı görevlere getiriliyor...
Bunun adına ne denir biliyor musunuz?
Kendi kafanıza sıkmak...
Bam bam bam...
Vallahi hayretler içindeyim...
Çok daha ağır şeyler yazmak geliyor içimden ama...
'Lanet olsun' deyip kendimi frenliyorum...
Bir insan hata yaptıysa alır onun nadasa bırakırsın...
Kendisiyle yüzleşmesine de fırsat verirsin üstelik...
Şimdi ne oldu?
Yaptığı yanına kar kaldığı gibi adam aldığı görevlerle taltif edildi...
Buyur buradan yak!..
Birisi bana bunların şaka olduğunu söylesin yahu!
Suratıma bir tokat atıp kendime getirsin beni...
Şoktayım arkadaş...
Bunaldım ve sıkıldım...
Bir Allah'ın AK Partilisi de çıkıp 'Yanlış yapıyoruz' demez mi?
Samsun'un ve Samsunluların haklarını kim savunacak?
Bu gidişe isyan edecek birileri yok mu bu şehir de...
Olsaydı olur muydu bunlar...
Samsun bunu unutmaz...
Ben kendi adıma unutmayacak, unutturmayacağım...
Ne diyelim en hafif tabiriyle;
Yazıklar olsun...