Gece yazarım ben köşe yazılarımı...
Sessizlik huzur verir...
Boşa yazmam, lafı eveleyip gevelemem...
Kitabın tam ortasından yani...
Bir buçuk senedir pandemiden toplumun her kesimi zarar gördü...
İş insanları isyan etti...
Esnaf bağırıp çağırdı...
İşçi, memur, emekli zam istedi...
Bir tek gazeteciler sustu...
Ağlamak, sızlamak bir yana herkes işini yapmaya devam etti...
Gazeteciliğin bir yaşam biçimi olduğunu içinde hissedip yaşayanlar için durum hep böyledir böyle de olacaktır...
Hal böyle iken hükümetin çıkarmış olduğu tasarruf tedbirleri genelgesi en çokta yine gazetecileri vurdu...
Özü şu; gazetelere ve gazetecilere yağmurlu hava da su bile verilmeyecek...
Onlar hamal gibi çalışıp belediyelerin, kurumların haberlerini yapacaklar, muhabir gönderip "Beni güzel çek pampa" diyen belediye başkanlarına resim çekecekler. "Olumsuzlukları aman görmeyin" diyen yöneticilere güzelleme düzecekler...
Falan filan İnter Milan...
Tasarruf genelgesinin gazeteciler açısından özeti bu...
Meslektaşlarımız açısından durum nedir?Anadolu'da medyada görev yapan gazete ve İnternet sitelerinde çalışan onbinlerce gazetecinin işsiz kalması demek şu an için en doğru cümle...
Ne güzel genelge değil mi?
Zaten zorluklarla mücadele eden biz gazeteciler için zehir zemberek bir genelge...
Düşünmeden, taşınmadan bir eli yağda bir eli balda olanların hazırladığı kriz genelgesi...
"İşsizlikle mücadele edeceğiz" diyen hükümetin gazetecilere attığı koca bir kazık...
Siz bu ülkenin hangi ilinde zengin bir gazeteci gördünüz?
Zar zor evine ekmek götürmeye çalışan meslektaşlarımıza yapılan bu iş reva mıdır Allah aşkına?
Her şeyi düzelttiniz de sıra gazetecilere mi geldi?
Yazık çok yazık!..
Bu sayede belediyelerden yaptıkları işler karşılığında emeklerini  alan gazeteciler artık bundan da mahrum bırakılmış durumdalar...
Merak etmeyin kimsenin aģladığı sızladığı yok!
Olmaz da...
Hep dik durduk bu zamana kadar...
Mesleğimizin onurunu korumaya çalıştık...
Kimseye boyun bükmedik evelallah...
Mekanın sahipleri her zaman biz olduk ama...
Kimler geldi kimler geçti...
Merak etmeyin geri dönmüyoruz...
Olduğumuz yerde kaldığımız noktadan yola devam...
Genelgeniz de sizin olsun..
Medya çalışanlarına  yaptınız bu anlamsız tavrınız için son sözümüz;
Yıkılmadık ayaktayız...
Herkes şunu bilsin ki bu saatten sonra her bir meslektaşım son yıllarda gazetecilere yapılan  muameleleri asla unutmayacaktır...
Bu kaçıncı fasıl? Anlayamadık, anlamakta da güçlük çekiyoruz...
Ķışta geçer yaz da...
Ayazı biz yiyelim de balı böreği yemeye siz devam edin...
Afiyet olsun beyler!!!