Samsun'un siyasi atmosferindeki gerilim ve çekişmeler her geçen gün daha da alevleniyor. Ancak, bu çekişmelerin odağının Samsun Büyükşehir Belediyesi yerine İlkadım Belediyesi'nde yoğunlaştığı dikkat çekici bir nokta. Ak Parti Samsun genelindeki aday adaylıklarının büyük bir kısmının İlkadım Belediyesi kökenli olması ise oldukça ilginç. Bu çekişmenin iç yüzünde ise geçmişe ait yüzlerin etkisi var. Ancak, bu eski yüzlerden umut beklemek pek de kolay değil. Yine de içlerinde vizyon sahibi olduğuna inandığımız kişiler var. Onların isimlerini zamanı geldiğinde yazacağız.

Samsun'un geleceğini şekillendirecek başkan adaylarının genç, dinamik ve halkla iç içe olmaları gerektiğine inanıyorum. Özellikle Samsun'un kendi evlatları, bu yarışta büyük bir avantajı hak ediyor. Ancak, sadece genç ve dinamik olmak yeterli değil; aynı zamanda halkın nabzını tutabilmeleri ve toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilmeleri gerekiyor. 

2024 yerel seçimleri için şimdiden bir uyarıda bulunmak isterim: İyi Parti'nin Necattin Demirtaş'tan bir fayda beklemesi, hayal kırıklığına neden olabilir. Samsun'un geleceğini şekillendirecek isimlerin, sadece siyaset sahnesinde var olmak yerine gerçek anlamda hizmete odaklanmaları ve toplumun beklentilerini karşılamaları gerekiyor. Geleceği belirleyecek olanlar, halka güven veren, samimi ve etkili başkanlar olmalı. Şehirler sadece binalardan değil, aynı zamanda liderlerin vizyonundan da inşa edilir.

İlkadım Belediyesi'ndeki sorunlar sadece belediye başkanında değil, aynı zamanda başkan yardımcıları ve müdürler arasında da kendini gösteriyor. İş bilmezlik ve beceriksizlik, belediyenin etkin bir şekilde yönetilememesine sebep oluyor.

2019'da İyi Parti'nin İlkadım Belediye Başkanı olarak seçilen Necattin Demirtaş, ne yazık ki vaat ettiği hizmeti yerine getiremedi. Üstelik, AK Parti ve MHP ile görüşmelerde bulunduğu biliniyor. Bu da seçmende güvensizlik oluşturuyor.  Bu durum, ona emek vermiş İyi Parti ve CHP'li vatandaşların emeklerine ihanet niteliği taşıyor.

Demirtaş, bir kaç ay önce "İyi Parti maddi kısmı halletsin, ben Büyükşehir Belediye Başkan adayı olurum" demişti. Bu da şeytanın en çok sevdiği günah olarak bilinen "Kibirin" göstergesi. Anlaşılan o ki; Demirtaş mazlum olarak kazandığı başkanlığı bu kibirle, bencil bir egoist olarak kaybedeceğe benziyor.