Aklımın erdiği günlerden beri siyasetin içerinde büyümüş birisiyim. Türk siyasi hayatının içerisinde bulunmuş birisi olarak;
Hiçbir dönemde siyasetin bu kadar seviye kaybettiğini ve sözlü şiddete bulaştığını görmedim dersem yalan söylememiş olurum.
Yetmişli ve seksenli yıllarda bile siyaseti yönlendiren liderler arasında bu kadar kin ve nefret içeren söylemler ve sataşmalar yoktu.
Her lider meydan meydan gezer ve programları gereği projelerini açıklar vaatlerini sıralardı.
İnanamayacaksınız ama o kadar lezzetli mitingler olurdu ki, dinlemeye ve seyretmeye doyum olmazdı.
Devletin zirvesin de çekişme olmaz mı?
Elbette olurdu hem de en ateşlisinden. Ancak, hiçbir lider den, bana oy vermeyenler vatan hainidir, ya da bizden olmayanlar din düşmanıdır gibi sözler duymadık.
Hiçbir lider de diğerini tehdit etmezdi...
Siz bu ülkede defalarca başbakanlık yapmış ve sonunda Cumhurbaşkanlığına kadar çıkmış bir Süleyman Demirel'in taklidini yapmayan bir komedi sanatçısı gösteremezsiniz.
Zeki Alasya ve Metin Akpınar'dan tutun da Levent Kırca'ya kadar herkes rahmetli Demirel'in taklidini yapardı ve halkı güldürürdü.
Rahmetlik Erbakan hocanın da çok taklidini yaparlardı.
Ben şahsen o dönemlerde hiçbir sanatçıya dava açıldığına şahit olmadım.
İşin doğrusu ve mahalli adaylardan ne vekil adaylarından nede liderlerden, "bize oy vermeyenler vatan hainidir" diyenlere hiç rastlamadık.
Siyaseti çirkinleştirmek, halkı bölüp parçalamak, kin tohumları ekmek, bir gurubu diğerine düşman etmek kime ne getirir ki?
Kin tohumları ekmenin kime yararı olur bilmiyorum ama bu millete çok büyük zararları olacağını iyi bilirim.
Oy vermeyenleri "hain ve ihanetkar"kabul etmek kimin işine yaraya bilir?
Kim bu girift çıkmazlardan nemalanır?
Bu milleti ötekileştirmek kimlere fayda sağlar?
Unutmamalıyız ki, bu milletin içine kin tohumlarının ekilmesine, nefret söylemlerinin yayılmasına, kendinden olmayanları ötekileştirmeye çalışarak siyaset yapmak isteyenler, en az dış düşmanlar kadar suçludurlar.
Görünen o ki, bizdeki siyaset adamları, siyasetin cazibe merkezi olduğundan bihaberler.
Halbuki, siyaset yaparak ülkeye hizmet etmek isteyen insanın toplum içerisinde cazibe merkezi olması mecburidir.
Günümüz politikacıları ne yazık ki, sonu sinkaf ve tehditlere varan konuşmalarla pirim toplamaya çalışırken halkımızı kamplara ayırdıklarını görmüyorlar.
Sanki onlar kazanırsa bu ülkeden rakipleri göç edip gidecek, rakipleri kazanırsa, bunlar başka bir ülkeye göçecekler.
Yıllarca aynı davaya hizmet etmiş insanların fikir ayrılıklarına düştükleri zaman kanlı bıçaklı olması olsa olsa kabile toplumlarında olur diye biliyorduk.
Gel gör ki, dönüp ülkemizin durumuna bakınca da bu tabloyu görüyoruz.
İnsafınız olsun efendiler, insafınız.
Biraz sağ duyudan, biraz üsluptan, biraz centilmenlikten, biraz itidal den ve biraz insan olmadan kimseye zarar gelmez.
Unutmayınız ki, ne siz siyasetçiler için nede hangi siyasi partiye oy verirse versin bu halk için başka Türkiye yok ve olmayacakta...