Çok değil, bundan bir ay önce birileri, uzaktan eğitimle ilgili bir şeyler anlatsa, biz öğretmenler, yüz yüze eğitimin yanında, uzaktan eğitimi ciddiye almaz ve dikkatle dinlemezdik.
Oysa şimdi, gündemin getirdiği zorunluluk sebebiyle çoğumuz, bir uzak eğitim programı uzmanı olmuş durumdayız.
Öğretmenlik böyle bir meslektir işte.
Şartlar ne olursa olsun, mevcut durumda en makul işleyişi bulmaya çalışırız.
Biz öğretmenler, her zorluktaki kolaylığı aramaya alışkınız.
Neden? Çünkü bu meslek, şikayet makamı değildir de ondan.
Çünkü öğretmen, soruna saplanıp kalmak yerine, çözüm yolları bulandır da ondan.
Hiçbir öğretmen, karamsarlık kulesine "bir tuğla da ben koyayım" düşüncesinde olamaz.
Bizler, her cümlesi merhametle yoğrulan ve her tavrı içerisinde mutlaka şefkat barındıran insanlarız.
Bizler, her durumda öğrencilerimizin yanında olmayı kendimize bir görev ediniyoruz.
İşte tam da bu yüzden, öğrencilerimiz gelemese de, biz onlara gidiyoruz.
Adı uzaktan eğitim olsa da, biz yakın olmayı biliyoruz.
Bedenler uzak kalsa da, gönülleri yakın tutuyoruz.
Aynı ortamda olmasak da, kalplere dokunuyoruz..
Biz öğretmenler, yokuşunda yorulsak da, yolumuzu seviyoruz.
Atımıza binemesek de, yolumuzda yürüyoruz.
Açı Eğitim Kurumları olarak bizler, yaptığı işin kutsallığının farkında olan tüm eğitim kurumları ile birlikte, uzaktan eğitimin avantajlı yönlerine odaklanıyor ve mevcut süreci olumlu açı' dan değerlendirmeye çalışıyoruz.
Her öğretmenin kendi sınıfıyla yaptığı canlı yayın dersleriyle, soru çözümleriyle, rehberlik hizmetiyle, ödev kontrolüyle yani iyi bir öğrenci takip sisteminde olması gereken her şeyle, gerek Atakent ve Bafra'da bulunan okullarımızda, gerekse Gazi Caddesi'ndeki özel öğretim kursumuzda, tam kadro işleyişimize devam ediyoruz.
Ve bizler, bu günlerin geçeceğine, her şeyin normal sürece gireceğine, öğrencilerimizin yeniden kurumlarına döneceğine yürekten inanıyoruz.
Çünkü gerçek eğitimcilere ümitli olmak yakışır.
Orhan DOĞANGÜNEŞ
Açı Eğitim Kurumları
Yönetim Kurulu Üyesi