Samsunun ve bilhassa Atakum’un çehresini değiştiren hafif raylı sistem, halkın beklentisini karşılayamamıştır. Günü kurtarma amacıyla hemzemin ve araç trafiğiyle kontak halinde imal edilen sistem hızla büyüyen şehrin, yakın zamanda ihtiyacına cevap veremeyecektir.
Hizmete girmesiyle birlikte, ilçe minibüs duraklarının da merkez dışına çıkartılması ulaşımı karmaşık hale getirmiş, zaten geçim sıkıntısı çeken halkın üzerine ek yük getirmiştir. Ayrıca mağdur olan dolmuş taksi ve minibüs esnafına hiç bir alternatif getirilmemiştir. Oysa cumhuriyet meydanına kadar gidebilecek ilçe minibüslerinin, trafiğe çok büyük zararı olmayacak, dolarak kalkmaları durumunda merkez ilçe hatlarına yolcuların ek ücret ödemeleri önlenecektir.
İstihdam sorunu yaşayan ve genç insan göçü veren samsunda yeni iş alanları oluşturmak yerine mevcut minibüs ve dolmuş taksi esnafını işsizler sınıfına doğru götüren bu uygulama yanlıştır ve en kısa zamanda çözüm bulunmalıdır.
Okulların açılmasıyla birlikte full kapasite ulaşım hizmeti veren hafif raylı sistem, çokta ergonomik olmayan iç yapısıyla da kullanan insanları yoruyor. Konuştuğumuz bazı yolcular ters yöne bakan koltuklardan, aşırı gürültüden havalar soğumasına karşın çalıştırılan klimalardan ve sık sık arızalan sesli uyarı sisteminden şikayet ederken, yaşlı vatandaşlarda mavi koltuk uygulamasına riayet edilmediğini özellikle üniversite öğrencilerinin kulaklıkları takarak dünyayla ilişkiyi kestiğini ve yaşlı, hasta, hamile ve engellilerin kullanması gereken koltukları işgal ettiklerini ifade ettiler.
Sistemin kurulumundan kaynaklı trafikle iç içe ve hemzemin yapılmış olması, tramvayın mecburen çok yavaş seyrine imkan veriyor. Üniversiteden binen bir yolcu saatler sonra Tekkeköy istasyonuna ulaşabiliyor.
Özellikle Atakum’u Berlin duvarı gibi ikiye bölen sistem yıllarca komşuluk eden insanların ilişkilerini koparmış adeta iki farklı semt oluşturmuştur. Bir kaç kilometrede bir yapılan üstgeçitlerse oldukça dik ve kullanışsız, büyük masraflarla yapılan asansörleriyse genelde arızalı durumda.