İrade
İrade; faydalı veya zararlı birçok alternatif arasından birini seçme ve tercih etme yeteneğidir.
Bu, potansiyel olarak her insanda mevcuttur. İradeyi güçlendiren ve zayıflatan bazı unsurlar vardır.
Tembellik, kötü arkadaş ve kötü örnekler, heva ve heveslerin peşinden koşma, sigara, alkol, kumar, uyuşturucu, internet gibi bağımlılıklar iradeyi zayıflatan ve gitgide ortadan kaldıran faktörlerdir.
Bunun aksine yaratılış amaç ve gayesine uygun hareket etme, Allah’a, insanlara ve kâinata ait sorumlulukları yerine getirme, sabretme, çalışma ve üretme insan iradesini güçlendiren unsurlardır.
Popüler kültür ve sosyal medyanın insan hayatına hâkim olmasıyla birlikte sağlam ve güçlü iradeye sahip nesiller yetiştirmek her zamankinden daha zor ve daha önemli bir hâl almıştır.
Öyleyse söze “irade”nin ne olduğundan başlamak gerekir. Sözlükte; istemek, dilemek manalarına gelen irade terim olarak “nefsin, yapılması gerektiğine hükmettiği bir işi, bir amacı gerçekleştirmeyi istemesi, ona yönelmesi” veya “bir fayda elde etme inancının ardından doğan eğilim” gibi değişik şekillerde tanımlanmıştır.
İrade, sadece psikolojik bir fonksiyon yahut meleke olmayıp aynı zamanda bilinçli bir seçme gücü, bundan dolayı da kişiyi davranışlarının sonuçlarından sorumlu hâle getiren ahlaki bir ilkedir Hayatımızın öznesi mi yoksa nesnesi miyiz? Dinî ve ahlaki değerlerimizi yaşıyor ve yaşatıyor muyuz?
İşte tüm bu saydıklarımız iradeli insan yetiştirmenin ilk adımı olsa gerek.
İnsan yetiştirmek bir sabır ve sanat işidir.
Anne babaların sakin, tutarlı ve istikrarlı olmaları, karakter sahibi nesiller yetiştirmeleri açısından çok mühimdir Böylece bizzat emek vererek ve hak ederek bir şeye ulaşmanın mutluluğunu bireye hissettirmiş, amaç ve hedefler doğrultusunda da karakterini güçlendirmiş oluruz.
Bireyi yaptığı güzel davranışlar neticesinde takdir etmek, kötü davranışlar neticesinde uyarmak ve yapmış olduğu hatanın bedelini ödemesine fırsat vermek sorumluluk ve irade gelişimi açısından önemlidir.
Yaptıkları iyi veya kötü davranışlara kayıtsız kalmak, çocuklarda ve gençlerde hem kendini değersiz hissetmesine yol açması, hem de gayret etmesinin bir önemi olmadığını hissettirmesi bakımından ümit kırıcıdır.
Sonuç olarak insan haysiyetine yaraşır bir şekilde yaşama ve dünya/ahiret saadetini elde etmede iradenin payı büyüktür.
Ancak tek başına irade yeterli değildir.
Sabrımızın ve gayretimizin devamlı olabilmesi için azim, sabır ve duaya ihtiyaç vardır.