Mümin Argun'un kaleme aldığı "Hayat Paylaşınca Güzel" başlıklı makalesi okuyucuya sunuldu.

Hayat Paylaşınca Güzel

Dünyada iki büyük güç vardır: biri korku, diğer ise inançtır. Olumlu düşünebilmek için insanın korkularını da yenmesi gerekir.

Korkuları yenmenin en etkili aracı ise inançtır.

Günümüzde birey merkezli bir hayatın içinde bireysel istek ve ihtiyaçlara sürekli vurgu yapıldığını görüyoruz.

Hayat bir aynadır.

‘’Siz ona gülümserseniz, o da size gülümser.”

Yaşamını iyileştirmek isteyen herkes ilk önce olumlu düşünmeyi öğrenmelidir.

Çünkü, düşünceler inançları, inançlar davranışları, davranışlar da çevre ile etkileşimi belirler.

Zihni sağlıklı olanların, bedenleri de daha sağlıklı olur.

Dolayısıyla, olumlu düşünce hayatın kalitesini ve süresini de artırır.

Olumlu düşünmek ve olumlu yaşamak için insan kendine ve çevresine güvenmelidir.

Kendine ve çevresine güvenen, inançlı ve azimli insanlar hayatın kalitesini geliştirir, kendileri ve çevreleri için mutluluk kaynağı olur.

Yaşam ulaşılan sonuçlar değil, istenilene ulaşmak için yürüttüğümüz süreçtir. Bu süreçte bilinçli çaba göstermek, tutarlı olmak, çevremize güven vermek ulaşılan sonuçlardan çok daha büyük mutluluk kaynağıdır.

Olumlu düşüncenin temelinde sevgi yatar.

Hayatta iki değer var ki, paylaştıkça artıyor: sevgi ve bilgi. Sevgisini ve bilgisini paylaşan insanlar en büyük zenginliğe kavuşan insanlardır.

Hayatta mutluluk olumlu düşünce ile başlar, olumlu söylem ve eylemlerle gelişir, paylaşılan sevgi ve bilgiyle doruğa erişir.

Sevgi, insanları bir araya getirir ve yaşamı paylaşılır kılar.

İnsanlar arasındaki bağların kuvvetli olmasını sağlayan da bu sevgidir. Birinin sizinle aynı duyguları paylaştığını bilmek, yalnız olmadığınızı hissettirir ve dünyayı daha yaşanabilir bir yer haline getirir.

Sevdikçe, başkalarının mutluluğuna da katkıda bulunuruz. Ve unutmayalım, paylaştıkça sevgi büyür.

Sonuç olarak, hayat sevince güzel...

Sevdikçe büyüyen bir güzellik, paylaştıkça artan bir mutluluk var.

Bu yüzden, hayatın karmaşıklığında kaybolmadan, her anın kıymetini bilmek ve sevmek gerek.

Çünkü ne kadar seversek, hayat o kadar güzelleşir.

Mutlu olmak isteyen kişi öncelikle kendisi ile dost olmalıdır. Bunun için de kendisi ile barışık olması gerekir.Dünyayı ve insanları değiştiremeyiz. Oysa kendimizle ilgili değişiklikler yapabiliriz. Hayatı yaşamak için elimizde tek bir fırsat vardır. Dolu dolu yaşamanın yolu, insanın dünyaya kendi kafasındaki kalıplarla bakmaması, insan ilişkilerinde rahat ve esnek olabilmesidir.

Olmuş olanı değiştiremezsiniz…

Bu yüzden hayıflanmayı, “keşke” leri bırakın.

Olmuş olandan ancak ders çıkartabilirsiniz. Bunu düşünün.