Havalar da bir garip.Bir bakmışsın yaz gelmiş.Bir bakmışsın kar yağmış.
Ne yapsın? İnsanoğlunu memnun etmek mümkün mü? Sıcak olsa şikayet, soğuk olsa şikayet.
Yağsa başka dert, yağmasa başka dert.
Bu böyledir. İnsan hep söylenir.
Gel gelelim, sizce de bir şeyleri ıskalamıyor muyuz? Bir şeyleri kaybetmiyor muyuz?
Neyi mi? Söyleyeyim ama kızmayın olur mu? Zira bu cümleyi kurunca aklına günlük siyasetten başka bir şey gelmeyen kişiler bir hopluyor.
Hoplamayın efendiler.Yerinizde durunuz lütfen.Sakin kalınız.Sohbet ediyoruz şunun şurasında.
Ne diyorduk? Heh, hatırladım.
'"Neyi kaybettik?" diye düşünüyorduk.
Bence şükür duygusunu kaybettik dostlar.
Şükretmiyoruz.Neye mi şükredelim?
Ne bileyim işte.Bulalım bir şeyler.Herkesin gönlünü hoş eden, "iyi ki benimle" diyeceği bir şeyleri vardır elbet.
Bu bazen sağlıktır.Bazen ailesidir.Bazen de kendisine iyi gelen dostlarıdır.
Vardır bir şeyler işte.
Olmalı da değil mi? Olmalı tabi ki.
İnsan, elbette daha iyisini isteyecek.Daha fazlasını hedefleyecek.Gayret edecek, çaba gösterecek.
Bazen kızacak.Bunalacak.Yeri gelecek öfkelenecek.Hakkı yenilirse "dur bakalım" diyecek.
Ama hırsın da fazlası ruha zarar vermiyor mu a dostlar?
Bu ihtiraslar, koşturmalar, çekişmeler nereye kadar?
Gönül huzuruyla oturup bir çay içemedikten, adam akıllı sohbet edemedikten, yorulduğumuzda dinlenemedikten sonra ne anlamı var ki bazı şeylerin?
Konuşması kolay diyorsunuz değil mi? Hepimizin bir derdi, tasası, sıkıntısı var.
Var tabi ki, var elbet.Yok demiyorum.
Var ancak, bu yazıyı okuyabildiğinize göre şükredecek bir şeylerimiz de olmalı değil mi?
Uçlarda yaşamak, ya hep ya hiç mantığına sahip olmak sizi de yormuyor mu?
Bazı şeyleri oluruna bırakmak, bazı durumlarda "olduğu kadar" demek, hayata biraz daha yumuşak bakmak gerekmiyor mi?
Sizce de artık dengeli olmanın, itidalli yaşamanın, karşımıza çıkan ne varsa olgunca karşılamanın zamanı gelmedi mi?
Bence geldi de geçiyor.Ömür geldi gidiyor.
Eh, yaş da kemale eriyor.
O halde uçları bırakıp, fevriliği kenara atıp, bu işin bir ortasını bulmak gerekiyor.
Hadi bulalım.
Orhan DOĞANGÜNEŞ
